Konut sektörü zor günlerden geçiyor. Yeniden yükselen mevduat faizleri satışları durgunlaştırdı. Kiralarda neler bekleniyor? Uzmanlar hepsini yanıtladı...
Konut sektörü dalgalı seyretmeye devam ediyor. Merkez Bankası’nın faizi düşürmesiyle birlikte canlanan konut sektörü yeni faiz artırımları nedeniyle yeniden durgunluk yaşayabilir.
Konut fiyatlarının hızlı yükselmediği, ilanların uzun süre yayında kaldığı dönemde mevduat faizlerinin yüzde 50 seviyelerine çıkması da konuta olan talebi düşürdü.
Konut sahipliği oranının yüzde 55 seviyelerine gerilemesi de kiralık konutlara olan talebi artırdı.
KONUT ALIMI ZORLAŞTI
Konut almak için peşin ya da kredili seçenek bulunuyor. Peşin seçenekte nakit ödeme yapılırken kredili seçenekte faiz kısmı alıcıyı zorluyor. Konut kredisi faizleri yüzde 2.5 seviyelerinden başlıyor ve alıcı kişiye maliyeti oldukça yüksek oluyor. Bu da satın alımları güçleştiriyor.
KİRALAR YÜKSELİŞTE
Kiralık konutlara olan talebin artması, yeni konut üretiminin azalması ve arz-talep dengesinin bozulması kiraları artırıyor. Kiracılar ve ev sahipleri pazarlık yapsa da yüzde 50 civarında zamlar yapılıyor.
KONUT ALMAK KARLI MI?
7 milyon liraya bir konut almak isteyen kişi bu konutu kiraya vermeye kalksa azami alacağı kira 40 bin lira seviyesinde gerçekleşiyor. Ancak 7 milyon lirayı yüzde 50 seviyelerinden mevduata koysa aylık getirisi 250 bin lira seviyelerinde gerçekleşiyor. Başka bir deyişle faiz oranları bu seviyelerde bir yıl aynı kalırsa 7 milyon liraya 3.5 milyon liraya yakın bileşik faiz getirisi ortaya çıkıyor. Ancak kiraya verilmiş olsa 480 bin lira getiri elde edilmiş olacaktı. Konutun fiyatı ise yüksek faiz döneminde muhtemel olarak 3.5 milyon lira artmamış olacaktı.
UZMANLAR NE ÖNGÖRÜYOR
HALUK SERT - AS YAPI YÖNETİM KURULU BAŞKANI
“ŞU ANDA KONUT BEDAVA”
Bugün 7 milyon liraya alınan bir konut, yıl sonunda yüzde 40 enflasyon varsayımıyla 10 milyon TL’ye yaklaşan bir değere ulaşır. Bu da neredeyse en az 3 milyon TL’lik bir sermaye kazancı demek. Vadeli mevduat kısa vadede yüksek gibi görünse de, konut hem değer artışıyla hem de enflasyona karşı koruma gücüyle öne çıkıyor. Şu anda konut, deyim yerindeyse bedava. Faizlerin kademeli olarak gerilemesiyle birlikte bu avantaj daha da belirginleşecek ve konut, 2025 boyunca yatırımcılar için güçlü bir enstrüman olmaya devam edecek.
FAİZ İNDİRİMİ GÜNDEME GELEBİLİR”
Yüksek faiz ortamı, konut kredisi talebini ciddi şekilde baskılıyor ve yatırım amaçlı alımları da azaltıyor. 2025’in ortasındayız ve Merkez Bankası sıkı para politikasını sürdürüyor. Enflasyonda kalıcı bir düşüş sağlanmadan faizlerin belirgin şekilde gerilemesi beklenmiyor. Bu nedenle, mevcut koşulların en azından yılın ikinci yarısına kadar devam etmesi olası. Ancak son çeyrekte enflasyonda düşüş hızlanırsa, faiz indirimi gündeme gelebilir ve bu da konut sektörüne kademeli bir nefes aldırabilir.
“KİRA FİYATLARI YAVAŞLIYOR”
Kira fiyatlarında da bir yavaşlama söz konusu. Ama bunun daha etkin olması için, ikinci evini alana getirilen konut kredi sınırlamasının gözden geçirilmesini öneriyorum. Nitekim ikinci evini alan aslında kir arzına destek oluyor ve yatırım amacıyla konut alıyor. Bu kısmı tekrar canlandırmak gerek.
DİDEM GÜNEŞ – EGE YAPI GENEL MÜDÜRÜ
FAİZ KISA VADELİ, KONUTUN GETİRİSİ UZUN VADELİ
Son dönemde yüksek faiz oranları yatırım tercihlerinde kısa vadeli yönelimler oluşturmuş gibi görünse de gayrimenkul, uzun vadede hâlâ en güçlü yatırım araçlarından biri olmayı sürdürüyor. Özellikle büyükşehirlerde, doğru lokasyonda ve kaliteli projelerde yapılan yatırımların hem kira getirisi hem de değer artışıyla yatırımcısına kazandırdığı görülüyor. Gayrimenkulün fiziki bir varlık oluşu, ekonomik dalgalanmalara karşı uzun vadede güvenli liman olma özelliğini koruyor. Faiz getirisi kısa vadeli bir kazanç sunarken, doğru lokasyonda yapılan bir konut yatırımı yıl sonunda hem değer artışı hem de düzenli kira geliriyle daha sürdürülebilir bir kazanç sağlayabilir.